Anadolu Merkezli Dünya Tarihi-Akalar
Akalar
Knossos sarayı |
Greklerin atası olan kavimler kuzey Yunanistan’a girip, Teselya’yı işgal ettikten sonra güneye doğru yayılmalarını sürdürdüler. M.Ö. 2000 yılına gelindiğinde, yani Girit medeniyetinin parlak devri başlamışken, aralarında Akaların ve İonların da bulunduğu Grek kabileleri, Teselya’dan Yunanistan’ın merkezine ve oradan da Peleponez’e doğru ilerlemeye başladılar. Teselya ve Beotialı istilacılar bir Yunan dili diyalektiği olan Aiol dilini konuşuyorlardı Akalar, M.Ö. 1700 yılında, Yunan anakarasındaki Girit topraklarını işgal ettiler ve kendi Aka yerleşimlerini kurmaya başladılar.
M.Ö. 1700 tarihinde, Girit medeniyetinin merkezi Knossos bir deprem sonucu yıkıldı. Bir diğer deprem de Mycenae’yı tahrip etti. M.Ö. 1650 tarihinde, Ege denizinde Santorini adasındaki Thera yanardağı patladı (Son bulgular patlama için 1627 – 1600 yıllarını göstermektedir). 30.000 nüfuslu Akroteri kenti 1–2 metre kül altında kaldı. Müthiş bir enerji açığa çıkmıştı. Bu enerji çevresinde yer alan kıyılar için yıkıcı bir etki yaptı. Thera’nın patlaması ile fırlayan parçacıklar Karadeniz’e kadar geldiler.
Yunanistan’a girmiş olan Akalar kabile (klan) şeklinde organize olmuştu ve başlıca yerleşim yeri Miken di. Bu nedenle bu uygarlığa Miken (M.Ö. 1700 – 1100) uygarlığı adı verilir. Miken uygarlığı ile Ege kültürü biterken, Grek kültürü başlar. Akalar, İonlar Yunanistan’a geldiklerinde, her göçer gibi Şaman dinindeydiler. Klanlar hayvan adları taşıyordu ve daha önce Şaman dininde anlatıldığı gibi davranıyorlardı.
M.Ö. 1700 yıllarına gelindiğinde Orta Asya’da Afanasyova kültürü biterek Bronz çağı başlıyordu. Güney Sibirya'da bronz eşyalara M.Ö. 1700 – 1200 tarihleri arasında rastlıyoruz. Bu kültüre Andronova kültürü denir (bronz çağı kültürü). Andronova kültüründe geniş ağızlı, düztabanlı, kulpsuz kaplar vardır. Üzerleri, üç köşe ve mendirek şeklinde süslerle kaplıdır. Bu kaplar, güneyde Tanrı dağlarına, batıda Don nehri kıyılarına kadar yayılır. Bu topraklarda, aynı tarzda kap kabağın bulunması, paralel kültürlerin varlığına delalet eder. Andronova kültürünün buluntuları içinde taştan yapılmış kaşıklar, ok uçları, kemik iğneler, yekpare kabzalı hançerler, baltalar, delikli ok uçları, küpe gibi süs eşyaları, altın ziynet eşyaları vardır. At, sığır ve koyun beslenir. Deve beslenmesine de başlanmıştır. At, etinden ve sütünden faydalanılan bir hayvandır. Güney Sibirya bronz çağını yaşarken, Altay dağlarında yaşayan topluluklar bu kültüre daha geç tarihlerde geçmişlerdir.
Post A Comment
Hiç yorum yok :