Anadolu Merkezli Dünya Tarihi-Rhind (Ahmes) Papürüsü
Yukarıda anlatılmakta olan yıllarda Mısır’da Rhind Matematik papirüsü yazılıyordu. Bu papirüs, Ahmes Papirüsü adıyla da anılır. Şu an British Muzeum’da, 10057–10058 no ile kayıtlıdır. 1858 de Luksor’da bulunmuştur. 6 metre uzunluğunda 35 cm genişliğindedir. Orta Krallık dönemine aittir ve hiyeratik yazıyla yazılmıştır. Yazarı Ahmes adlı bir matematikçidir. Eserin orijinalini, matematikle uğraştığı anlaşılan Ahmes M.Ö. 1650 yıllarında yazmıştır. Amacının matematik öğretmek olduğunu söyleyebiliriz. Bu papirüste çok rastlanan matematik problemleri ve çözümleri verilmektedir. Aşağı yukarı 8. sınıf düzeyinde bir matematiktir. Çözümleriyle verilen 87 soru, paylaşma hesapları, yüzey hesaplamaları, faiz hesapları, kesirli sayılara ait hesaplamalar gibi basit ama gündelik hayatta matematik kullanmayı öğreten bilgiler vardır.
Yazılma tarihi tam bilinemeyen bir matematik papirüsü de Moskova’daki Moskova veya Golenischev Matematik papirüsüdür. Bu papirüs 15 feet uzunluğunda 3 inch genişliğinde 25 tane problemi çözümü ile veren bir dokumandır. Yazarı belli değildir. Problemlerden 23 tanesi Ahmes Papirüsündekilere benzemekte ise de 2 problem oldukça değişiktir ve göreceli zordur. İlki bir düzlemle kesilen kürenin hacım ve alanını bulmak diğeri ise yine bir düzlemle kesilen piramidin hacminin bulunmasına dairdir. Problemler doğru çözülmüştür. Bu antik Mısır matematiğinin en üst noktasını göstermektedir. Mısırlılar dairenin alanının çapına orantılı olduğunu bulmuşlardı. Pi sayısını 3,16 olarak (4x (8/9)karesi yani 256/81= 3,16) hesaplamışlardı.
Mısır sayı sistemi on tabanına göredir. Rakamların gerek yazılımı gerekse kullanımı Romen rakamları gibidir. İşlem yapmak yorucudur, asla pratik değildir. Mısırda matematik gelecek yıllarda gelişmemiş, nerede ise 2000 yıl aynı düzeyde kalmıştır. İspat, teorem, formül yoktur. Matematik günlük ihtiyaçlara yönelik bir araçtır. Deneye, uzun süreli gözlemlere ve bunlara bağlı olarak yapılan hesaplamalara dayanır, kısaca ampiriktir denilebilir.
Ama zanaatkârların ihtiyaçlarını ve halkın gereksinimlerini karşılamıştır. Matematiği zaman hesaplamada, inşaat, miras muhasebe mal varlıklarının tespitinde vs gündelik alanlarda başarı ile kullanmışlardır. Kocaman piramitler dikilitaşlar mabetler yapabilen bu uygarlığın hesap yapmayı bu kadar zorlaştıran sistemlerine rağmen ulaştıkları gerçek başarı bellidir ve ortadadır.
Bu noktada Mısır’da da, diğer medeniyetlerde olduğu gibi, zaman – takvim hesaplamalarının büyük önem taşıdığını söylemeliyiz. Mısırda tatil yani kutsal günlerin sayısı nerede ise
çalışma günlerine eşitti. Rahip sınıfı bu durumdan çok yararlanıyordu. Doğru bir takvim de bu durumun vazgeçilmeziydi. Ayrıca Mısır’ı Mısır yapan Nil’in taşkınları ve rejimiydi. Bunun zamanında ve doğru olarak belirlenmesi hayati bir konuydu.
Mısırlılar güneşin günlük hareketindeki düzeni, yani güneşin gün içinde belli zamanlarda belli yerlerde olmasını, zaman belirlemede kullanmayı düşünmüş olmalılar. Güneşin bu düzenli hareketinden yararlanarak ilk güneş saatini yapmışlardı. Bu saat tasarımı basit bir şeydi. Açık bir yere yüksekçe bir taş dikip gölgesini takip etmek yetiyordu. Mısır kuzey yarımkürede ve ekvatora yakın konumuyla, güneş doğduğunda gölge tam batıda, güneş yükseldikçe gölge sağa doğru hareket ederek battığında da tam doğuya ulaşıyordu. Günümüzde bile saatlerin akrep ve yelkovanları sağa doğrudur. Bu saat yönü Mısır mirasıdır. Bir günün 24 saat olması kabulünün de Mısırlıların ilk güneş saatinin sabah doğudan başlayıp akşam batıda biten gölgesini böyle dilimlendirmeleri ile ilgili olduğu sanılmaktadır. 12 sayısı 2, 3, 4, 6 ile bölünebilen güzel bir sayıydı ve o günlerde çok kullanılıyordu. Günümüzde bile düzine olarak onu kullanmaktayız. 10 ise yalnızca 2 ve 5 e bölünebilen alelade bir sayıydı.
Ölçüler yetişkin bir insanın bedenine göre belirlenmişti. Dirsekten parmak uçlarına kadar olan uzunluğa bir “ Kübit “ denirdi. Bir kübit, her biri 4 parmak genişliğinde 7 ele bölünmüştü.
Post A Comment
Hiç yorum yok :