Anadolu Merkezli Dünya Tarihi-Hitit ordusu Babil’de
Marduk |
Hattuşili döneminde, askeri siyasetin ağırlık noktasını, Helpa'nın (Halep) ele geçirilmesi oluşturuyordu. Murşili, bu siyasete devam etti. Helpa’yı aldı. Böylece, ön Asya’da kuvvet dengesi Hititler lehine değişmiş oldu. Aynı zamanda, ticaret yollarının denetimi de Hititlerin eline geçiyordu. Kuzey Suriye’den, içinde insanların da bulunduğu pek çok ganimet ele geçirilerek Anadolu’ya yollandı. Murşili Hurrileri kesin bir yenilgiye uğratarak, Kuzey Suriye’nin denetimini ele geçdi. Böylece Mezopotamya’nın yolu açıldı. Murşili Fırat boyunca hareket ederek, Babil önlerine vardı. Hititler tahmini M.Ö. 1594 yılında Babil’e girdiler, o dönemin en önemli şehri Babil Hititlerin eline geçti. Kuvvetli bir olasılıkla, Murşili Babil seferini, tüm bölgeyi denetim altına almak için yapmamıştı. Ana amacın ganimet olması ihtimali fazladır. Babil seferi, Hititlere, ganimetin yanı sıra, büyük bir ün kazandırmıştır. Artık Hititler Orta Doğunun veya o günkü Batı dünyasının büyük devletlerinden biridir.
Babil’deki Hitit ordusu, Anadolu’dan, ana üssünden çok uzaktaydı ve uzun süre orada kalamazdı. Hitit ordusunun geri dönüşü kolay olmadı. Zaman zaman ağırlıkları bırakma ihtiyacı çıktı. Hatta Tanrı Marduk’un Babil’den alınan iki yontusu, Hana’da bırakıldı. Bu yontular, sonradan, Kassit kralı II. Agum tarafından Babil’e geri getirildi. Tabii ki bir şehrin Tanrısını kaybetmemesi gerekirdi. Tanrı giderse şehir de biterdi.
Hitit ordusu zorlukla ama şan, şeref ve ganimetle, Anadolu’ya döne dursun, Murşili’nin yurt dışında olduğu sürede, içeride yetki kavgaları vardı. Yöneticilerin hırsları sonucu, Hattuşili’nin vasiyeti bozulmuştu. Bazıları, Büyük Kral Murşili’nin askeri başarılarını çekemiyor ve onun, Babil’i alması ile efsaneleşeceğinden korkuyorlardı. Büyük Kral Murşili’yi, eniştesi Hantili, içki sofrasında öldürerek başa geçti.
Murşili'nin Babil seferi en fazla Kassitlere yaradı. Babil’de Hammurabi sülalesi sona erdi ve Kassitler dönemi başladı. Kassitler Babil'in merkezini ele geçirdiler. Kassitler klanlar halinde gelip, yanıp, yıkılmış, halkı boşalmış topraklara yerleştiler. Yerli halktan öğrendikleri metotlarla, kısa sürede, yerleşik tarıma başladılar. Kendi kabile gücüne dayanan Kassit krallarına, Babil ve özellikle Nippur rahipleri, iş birliği yaparak, yardımcı oldular. Sulama şebekeleri yeniden onarıldı, bentler ve havuzlar yeniden yapıldı. Ekonomi toparlanmaya başlayınca, ticaret yeniden başladı. Kassit kralları kervan yolları düzenlemeye ve ulaşımı emniyet altına almaya uğraştılar. Tapınaklar yeniden yapılanmaya başladı. Ama klandan yerleşik düzene çok çabuk geçen ve klan ekonomisinden özel mülkiyete çabucak atlayan, Kassit toplulukları, çözüldüler. İç huzursuzluklar arttı. Sonunda, hoşnutsuzluk başkaldırmaya dönüştü. Yüksek görevliler ve rahipler, kendi imkânları ile baş edemeyince, Asur kralını yardıma çağırdılar. Asurlular, isyanı kanla boğdular. Bundan sonra Babil, asırlarca sürecek olan, Asur, Elam, Kassitler arasında el değiştirerek, uzun bir çöküş dönemi yaşadı. Bu çöküş dönemi, Asur’un düşüşüne kadar sürdü.
Babil kültürünün inişe geçtiği dönemler ait belgelerde Homoseksüellik ne çok övülerek göklere çıkarılmış ne de utanç duyularak damgalanmıştır. Bu bütün Heteroseksüel ilişkilerin bulunduğu konum gibidir. Lanetlenmez de övülmez de ama vardır. Hayatın bir parçasıdır. Zaman zaman kahramanlığın, erkekler arasındaki koşulsuz ve yürekten bağlılığın ifade aracıdır. Edebiyatın kahramanlık destanlarının bir bileşenidir. Homoseksüel ilişkiler sonucu Mezopotamya’da bir erkek kastı oluşmamıştır. İştar inananlarını, ister homoseksüel ve heteroseksüel olsunlar, aynı şekilde kabul eder ve kutsar, ne az ne de çok.
Kral Murşili’nin ölümünden sonra, iç çekişmeler Hitit devletini sarstı ve kuvvetten düşürdü. Bu arada Hurriler tekrar Anadolu’ya yürüyüp Kizzuvatna’ya (Kizzuwatna) (şimdiki Kilikia, Kilikya) kadar geldiler. Helpa, Hitit hâkimiyetinden; Arzava devleti Hitit bağımlılığından çıktı. Kaşkalılar kuzeyden baskı yapmaya başladılar. Kaşka akınları, iç Anadolu’ya kadar ulaşmaya
başladı. Kent krallıkları bağımsız hareket etmeye başladılar. Kizzuvatna’nın en önemli şehri Adaniya bile bağımsız davranmaya başladı. Merkezi otorite artık sadece Hattuşaş ve yakın çevresinden öteye geçemiyordu.
Bu sırada Çin’de, Shang hanedanı sırasında başkent sık sık yer değiştirdi, Sonunda M.Ö. 1600 yıllarında, bugünkü Anyang'a yakın bir yere taşındı.
Shang’lar ise, Shang kabilesi veya ailesi olarak lüks ama vahşi bir yaşam sürüyorlardı. Shang (Şang) önderleri savaşa, ava, şarap içmeye, hayvan ve insan kurban etmeye tutkundular. Yeryüzünün bereketini korumak için kurban kesilmesi gerekiyordu. O devirlerde gerek Çin'de ve gerekse komşu memleketlerde insan kurban etmek adetti ve kurbanlar genellikle harp esirleri idi. Ama bazı yerlerde ilkbaharda, komşu köyden insanlar tuzağa düşürülerek toprağa sungu olarak kurban edilir ve kurban toprak sahipleri arasında paylaştırılırdı. Onlar da kurbanın bu parçalarını topraklarına, bereketin artması için gömerlerdi. Shang (Şang) döneminde feodalitenin ilkel şekli mevcuttu, çiftçi olan halk saban bilinmediğinden toprağı çapa ile kürek ile eker biçerdi.
Post A Comment
Hiç yorum yok :