Anadolu Merkezli Dünya Tarihi-Bereketli Hilal
Bereketli Hilal
Bereketli Hilal |
Yiyecek üretimi, dünyada ilk defa, Anadolu'nun da içinde yer aldığı Bereketli Hilal’de gerçekleşmiştir. Bereketli Hilal tarihteki ilk kentlerin, yazının, devletlerin, uygarlık dediğimiz çok uzun zincirin başlangıç noktasıdır.
Bereketli Hilal, yukarı ve aşağı Mezopotamya’ya yani şimdiki Irak'a, güneydoğu Anadolu’ya, Toros dağlarına, kuzey ve batı Suriye’ye, Lübnan, Ürdün ve İsrail’in bulunduğu topraklara bizim verdiğimiz bir addır. Bölgeyi sınırlayan dağlar hilal biçiminde olduğundan yöreye bu ad verilmiştir. Yukarıda verilen bu tanıma, bizce İç Anadolu Bölgemiz de sokulmalıdır. Yani Anadolu’nun Toros dağları, güneydoğu bölgesi ve doğu Anadolu’nun bir kısmı, zaten Bereketli Hilal içinde yer alırken, buna iç Anadolu da katılmalıdır. Çatalhöyük kazıları bu kabulü zorunlu hale getirmiştir.
Bereketli Hilal’de Akdeniz iklimi vardır. Yani kışlar ılık ve yağışlı, yazlar sıcak ve kurak geçer. Bu iklim uzun ve kurak bir mevsime dayanabilen, yağmurlarla birlikte hemen büyümeye başlayan bitkilere uygun bir iklimdir. Buradaki bitkiler, yazın kuruyup ölen, yıllık bitkilerdir. Topu topu bir yıl olan yaşam sürelerinde, yıllık bitkiler ister istemez fazla büyüyemezler. Kendileri büyüyemedikleri için, enerjilerini büyük tohumlar vermeye harcarlar. Bu büyük tohumlar da, insanların onları yemesine çok müsaittir. Ayrıca kurağa dayanıklı bu bitkilerin tohumları depolanmaya da uygun olurlar.
Bereketli Hilal, bugün yediğimiz bitkilerin büyük bir kısmının yaban atasının bulunduğu topraklardır. Bu bitkiler geniş alanları kaplarlar ve çok verimlidirler. Buralarda dolaşan avcı ve toplayıcı aileler, yaban tohumları olgunlaştığında, kısa sürede, fazla miktarda tohum toplayarak, bunların bir kısmını daha sonra yemek için depolarlardı. Böylece, bitki yetiştirmeye başlamadan önce, ortaya yerleşik köyler çıkabilmişlerdir. Bunların örneklerini Urfa'da, Göbekli Tepede görüyoruz.
Bereketli Hilal’deki yaban tahılları çok verimli olduklarından, insanlar tarafından yetiştirilmeye başlandığında, fazla bir değişikliğe uğratmak gerekmemiştir. Buğday ve arpa, yaban hayattan kolayca evcilleştirilmiş hayata geçmişlerdir. Hâlbuki Amerika kıtasının bitkisi olan mısırın evcilleşebilmesi için, çok uzun süreler gerekmiştir. Mısırın yaban atası, evcilleştirilmiş mısırdan çok farklıdır. Ama Bereketli Hilal’deki buğday, arpa gibi yiyeceklerin evcilleşmiş hali ile yaban ataları hemen, hemen aynıdır. Bu olgu, Bereketli Hilal’in bir avantajıdır.
Bereketli Hilal’in bir diğer avantajı da, tek eşeyli bitkilerin yani kendini tozlayan, dölleyen bitkilerin yüzdesinin, mevcut bitkiler arasında yüksek olmasıdır. Tek eşeyli olmayan bitkilerde, melezleşme ihtimali çok daha fazladır. Hâlbuki kendi kendini tozlayan bitkiler, neredeyse kendilerini kopyalamakta ve böylece çiftçiye, belli bir standart sunmaktadırlar.
Kesin tarihleri ile bitkiler M.Ö. 8500 (bundan 10.500 yıl önce, 10.500 B.Ö.), hayvanlarsa M.Ö. 8000 (10.000 B.Ö.) dolaylarında evcilleştirilmiştir. Keçi üzerinde yapılan mitokondrial DNA (mtDNA) analizleri, keçinin bundan 10.500 yıl önce evcilleştirildiğini ve keçinin anavatanının Toros ve Zagros dağları olduğunu göstermektedir. Bereketli Hilal, dünyadaki temel tarım ürünlerinin ve hemen hemen evcilleştirilmiş belli başlı bütün hayvanların anayurdu olma özelliğini taşımaktadır.
Tarım sekiz ana bitkinin evcilleşmesi ile başladı. Bu temel bitkiler, Tahıl olarak, çift sıralı buğday, tek sıralı buğday, arpa; Baklagiller olarak mercimek, bezelye, nohut, acı burçak; Lifli bitkilerden ise, keten bitkisiydiler. Bu sekiz bitkiden yalnızca keten ve arpa, Bereketli Hilal ve Anadolu’nun dışında da yaban olarak vardı, ama oralarda evcilleştirilemedi. Yaban ataları başka yerde bulunmadığından, çift sıralı buğday yalnızca Bereketli Hilal’de, nohut ise Bereketli Hilal içinde sadece Türkiye’de (güneydoğu Anadolu) evcilleştirilebilirdi. İlk çift sıralı buğday tarımı M.Ö. 8500 dolaylarında Bereketli Hilal’de yapılmış, M.Ö. 6500 dolaylarında Yunanistan’a, M.Ö. 5000 dolaylarında Almanya’ya ulaşmıştır. Nohut için, M.Ö. 8000 yılına tarihlendirilen en eski kalıntılar Güneydoğu Anadolu'da bulunmuştur. Hindistan’da ise, daha sonraki bir tarihe, bundan 5000 yıl öncesine ait kalıntılar bulunabilmiştir. Bereketli Hilal’de koyun, keçi, inek, domuz çok erken tarihte evcilleştirilmiştir. İlk evcilleşen hayvanın köpek olduğu unutulmadan, o tarihlerde, Bereketli Hilal dışında, dünyanın hiçbir yerinde, köpekten başka evcilleşmiş bir hayvan yoktu.
Dünyadaki binlerce yaban bitki türü arasında, kaymak tabakasını oluşturan, en büyük tohumlu 56 tanesinin ilk 32 tanesi Bereketli Hilal (Altın Hilal) veya Batı Avrasya’nın Akdeniz kuşağında toplandığı görülmüştür. Bu 56 en büyükler arasında, Bereketli Hilal’in ilk tarım bitkilerinden olan iki tanesi, arpa ve çift sıralı buğday, iri tohumlu bitkiler arasında, sırasıyla üçüncü ve on üçüncü sırada yer alırlar. Ayrıca, Bereketli Hilal’de evcilleştirilebilecek 32 iri taneli bitki varken, örneğin Şili’nin Akdeniz iklimine benzer iklimde olan bölgesinde bu türlerin yalnızca ikisi, Kaliforniya ve Güney Afrika’da yalnızca birer tanesi bulunmakta, Güneybatı Avustralya’da ise hiçbiri bulunmamaktadır. Bir tek bu olgu bile Bereketli Hilal’in çarpıcı avantajını göstermektedir. Kısaca söylemek gerekirse yerel bitki örtüsünün57
evcilleştirmeye uygun olması ön şarttır. Bereketli Hilal, dünyada yiyecek üretiminin ilk başladığı yerdir, çünkü çağdaş dünyadaki temel tarım ürünlerinin ve belli başlı hayvanların ana yurdudur.
Aynı şekilde, Bereketli Hilal’de, ilk evcilleşen dört meyve olan zeytin, üzüm, incir ve hurmanın da, bu bölgede, bol bol yaban ataları vardır. Bu ağaçlar, Doğu Akdeniz’de evcilleştirildikten sonra, kısa zamanda, İtalya, İspanya, Kuzey Afrika ve Arabistan’a yayılmıştır. Akdeniz dünyasında, zeytin ağaçlarının, yağları nedeniyle, M.Ö. 4000 den itibaren yetiştirildiğini biliyoruz. Atalarımız, susam, hardal, haşhaş ve keten bitkisini de yağlı tohumları için seçerek, evcilleştirmişlerdir. Keten ayrıca dokuma bezi üretmekte de kullanıldı. M.Ö. 7000 dolaylarında, ketenin Bereketli Hilal’de evcilleştirildiği tahmin ediliyor. Altın Hilal evcilleştirmede, bu denli başı çekerken, ağacın nitelikli ürün vermesinde çok etkili olan aşılamanın, ilk olarak Bereketli Hilal’de yapılmadığı, aşılamanın ilk uygulayıcılarının ve bu yöntemi geliştirenlerin, Çin’de yaşayan topluluklar olduğu bilinmektedir.
Post A Comment
Hiç yorum yok :