Anadolu Merkezli Dünya Tarihi-Merkezi Devlet
Merkezi Devlet
Savaş Arabası |
Krallar vadisi
Bu dönemde, firavunların piramitlere gömülmesi âdeti terk edildi. Onun yerine kral mezarlarının olduğu Teb’deki (Thebes) krallar vadisine gömülme başladı.
I. Ahmes (M.Ö. 1550 – 1525) ile XVIII. hanedan dönemi başlar (M.Ö. 1550 – 1307) ve bu dönem Mısır’ın güç ve uygarlık açısından en güçlü olduğu dönemlerdendir. Bu yıllar aynı zamanda tuncun kullanımının yaygınlaştığı yıllardır. Tunç, dünyada bakırı ve taşı, çağ dışına itmiştir. XVIII hanedan Hiksoslara karşı mücadele ederken, ona yardım edenler soylulardan daha fazla, milis olarak örgütlenen halktı. Tabii firavun bunu değerlendirdi. Sadece uysal nomarkların, yerlerini mirasçılarına bırakma hakkını ellerinden alarak ve onları basit birer yönetici haline getirerek, eyaletlerin başında kalmalarına izin verdi. Hiksoslarla işbirliği yapan ve kurtuluş hareketine katılmayan nomarkları eledi. Onlardan boşalan yerlere, güvendiği memurlarını atadı. Böylece, artık fiilen nomarklık bitmiş ve eyaletlerin merkezi yönetimi başlamış oldu. Halkı da, tekrar topraklandırarak ve sulama ortaklıklarını güçlendirerek yeniden toparladı. Tuncun kullanımı, idari ve sosyal değişiklikler, kurtuluş hareketinin ivmesi, beraberce, Mısır’ı yeni bir konuma taşıdı. Üretim araçları etkinlik kazandı, verimlilik arttı, zanaatlar ve iş bölümü güçlendi. Mısır artık merkezileşmişti.
Ordu yeniden örgütlendi. Ücretli askerliğe, yani firavuna doğrudan bağlı örgütlenmeye geçildi. Subaylara, küçük te olsa toprak verildi. Askerler, Mısır halkı içinden, köyden veya kentten seçilmeye başlandı. Gönüllü asker olanlara da bazı olanaklar sağlandı. Bu örgütlenme bir piyade örgütlenmesiydi. Eski ve orta imparatorluk dönemlerinden farklı olarak, devlet tarafından bakılan, silahları verilen, giydirilip, barındırılan bir piyade ordusu mevcuttu. Bu dönemde silah kargaşası da bitmiş, yay, mızrak, kılıç neredeyse standartlaşmıştı. Ayrıca, yeni bir gelişim olarak, savaş arabalarından oluşan askeri birlikler ortaya çıkmıştı. Savaş arabası Hiksoslarla gelmiş, ama Mısırlılar, tekerlekten başlayarak bunu geliştirmişlerdi. Artık, savaş arabalı birlikler, savaşların en güçlü silahlarıydılar. Savaş arabası savaşçıları, zenginlerden ve soylulardan seçiliyordu. Savaş arabaları okulları vardı ve bunlara etkin kişilerin oğulları gidebilmekteydi. Kuvvetli ekonomi ve ordu, I. Ahmes’e, Mısır dışında fetih yapma imkânı verdi.
I. Ahmes ve sonrasında Asya’ya girildi, Nubya alındı, Filistin ve Suriye’ye uzanıldı. Amaç sadece boyun eğdirmek değildi. Mısır ticari yolla, vergilerle ülkeleri sömürmek istiyordu. Mısır’a, ele geçirdiği ülkelerden altın, gümüş, kereste, hayvan ve köleler düzenli olarak akmaya başladı.
I. Ahmes ve sonrasında Asya’ya girildi, Nubya alındı, Filistin ve Suriye’ye uzanıldı. Amaç sadece boyun eğdirmek değildi. Mısır ticari yolla, vergilerle ülkeleri sömürmek istiyordu. Mısır’a, ele geçirdiği ülkelerden altın, gümüş, kereste, hayvan ve köleler düzenli olarak akmaya başladı.
Post A Comment
Hiç yorum yok :